Türkmeneli’nden
Türk’ün dilinden
SOYLU ŞEHİT: MUSA ÖZALKAN
Mahir Nakip
Elbette şehitlerin hepsi cennetmekândır. Ama soylu insanların şehadeti başka bir asalet nişanesidir. Birçok insan mukaddesatı uğruna savaşa giderken gaziliği düşünür şehadeti düşünmez; birçok insan şehitliği düşünür arkasından ağlanmaması veya şu yere gömülmesi vasiyetini bırakır. Fakat Musa ÖZALKAN yavrumuzun şehadeti bunların hiç birisi değildir. Nasıl mı? Medyada yayımlanan mesajını okumak yeterlidir.
¨Reis¨ diye hitap ettiği dava arkadaşı Kurt-ar mensubu dostuyla olan yazışmasına bir göz atalım:
Musa: ¨Vasiyetimdir şehit olursam Kurt-ar Derneği aracılığı ile Telafer’deki Türkmen balalar için anaokul-kreş veya kültür merkezi devletin bana vereceği paradan yaptırılması ve ismimin konması. Reis vasiyetimdir aileme iletirsin telefonumdan gelen mesaj kayıtlı dursun, şahit olsun.¨
Soylu bir Türk’ün soylu dostunun teselli mesajına bakın!
Arkadaşı: ¨Hele bir dön Telafer’de tuğla taşıyacağız seninle. Okul tamir edeceğiz.¨
Musa’nın cevabı asaletini ve soyluluğunu bir daha ispatlıyor:
Musa: ¨Haklısın reis biz bayrağa vatana ve İslam’a hizmet etmek için yaşamamız lazım ama gelirse başa, gurur duyarız. Hepiniz hakkınızı helâl edin¨.
Gelelim vasiyetinin muhteviyatına. Musa yeni evli ve Gökçen isminde beş aylık körpe bir kız yavrusu var. Bir asilzade olan Musa, şehadetten dolayı devletin tahsis edeceği ödeneği, işsiz eşine veya körpe Gökçen’ine değil de, Telaferli Türkmen balalarına okul yaptırmaya tahsis edilmesini vasiyet ediyor. Bu ne üstün idealizm, bu ne asil davranış, bu ne yüce bir insanlık mertebesi ki hulus-i kalp ile mirasını tanımadığı fakat mağdur ve yurtsuz Telaferli balalara terk ediyor?
Allah aşkına sorarım, Türkiye’de vatan-millet aşkıyla tutuşmamış, Telafer Türkmenlerini tanıyan, hallerinin nice olduğundan haberdar kaç kişi var dersiniz? Daha 30 yaşını bile tamamlayan kahraman Musa, Telaferli Türkmen balalarından haberdar ve onların derdiyle hemhâl olabilmişse, demek ki şuurlu bir Türk genci ve sorumlu bir Türk milliyetçisi idi. Ona soylu dememin ikinci bir sebebi de mensup olduğu köyün adıdır. Musa’nın doğup büyüdüğü köyün adı Bayat’tır. Evet Bayat, yani Irak Türkmenlerinin mensup olduğu boyun adıdır. Gerçekten her yönüyle asil ve soylu bir şehittir Musa…
Musa’nın vasiyetini Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN yerine getireceklerini dile getirmiştir. Türk devlet başkanına da bu asil davranış yakışırdı. Bunun üzerine DAEŞ’in Telafer’i terk edişinden sonra harabeye dönen şehre dönüşler başladıktan sonra kadirşinas Telaferli Türkmenler bu maksat için hemen bir parça arsa ayırmışlar ve Türk devletinin bu okulu inşa etmesini hasretle beklemektedirler.
Türkmenlere mesajdır.
Türkiye’nin Bayat adında küçücük bir köyünde doğan fakat Telafer gibi unutulan bir şehir dahil, bütün Türk dünyasını kucaklayan kocaman yürekli Musa aslında başta darmadağınık olan Telaferli Türkmenlere sonra da bütün Türkmenlere aslında şunu demek istiyordu: Dağılmayın, şartlar ne olursa olsun doğup büyüdüğünüz şehirleri terk etmeyin, etmek zorunda kaldıysanız da mutlaka dönün, sözünü birleştirin, dilinizi yaşatın, birlik ve beraberlik içinde olun…
Telaferli genç şair Vaad Havdioğlu Musa’nın mezarı başında duygulu duygulu bir şiir okudu ve sonunda dedi ki;
Kaldır dalgalansın Türk’ün bayrağı
Yana dursun hürriyetin çırağı
Seninle aşarız en yüce dağı
Adına kurarız devlet Özalkan
Vaad der ki Musa cennet bülbülüm
Bağım bahçem sensin vatan sevgilim
Ellerim havada ağzımda dilim
Okur sana dua ayet Özalkan
Ruhun şad olsun soylu Musa…