İzzettin Kerkük Kültür ve Araştırma Vakfı, hayatının büyük bölümünü Irak Türkmenlerinin sesini duyurmak için harcayan ve 3 Mayıs 2014 tarihinde vefat eden İzzettin Kerkük için kırkıncı günü münasebetiyle İstanbul Şişli Camiinde önce mevlid-i şerif icra edildi. Merhumun ailesi tarafından tertip edilen mevlit 14 Haziran 2014, Cumartesi günü öğle namazından sonra icra edildi.
Aynı gün saat 18.00’da Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi, Seminer Salonunda anma toplantısı düzenledi. Anma etkinliği Kur’an tilaveti ve dualarla başladı. Ahmet Yüter hoca tarafından önce Kur’an-ı Kerim okundu ve dua yapıldı. Burada bir konuşma yapan Kerkük’ün arkadaşlarından Suphi Saatçi, bugünün kendileri için anlamlı bir gün olduğunu ve merhumu rahmetle andığını belirterek, “Güzel insan, özel insan, ömrünü Kerkük davasına hasretmiş, her gününü Kerkük ile geçiren, her konuşmasının içerisine Kerkük’ü yerleştiren çok aziz bir ağabeyimizi, önderimizi anmak için toplanmış bulunuyoruz” diye konuştu.
Ardından İzzettin Kerkük’ün hayatını anlatan kısa bir slayt sunumu yapıldı. Irak Türkmenlerinin önde gelen isimlerinden olan İzzettin Kerkük anısına düzenlenen programa Türkmenlerin yanı sıra çok sayıda dava arkadaşı ve dostu katıldı. Toplantıda sırasıyla Dr. Nefi Demirci, Erşat Hürmüzlü, Cüneyt Mengü, Mehmet Nuri Yardım, Oğuz Çetinoğlu, Güngör Yavuzaslan, Recep Aslan, Cafer Vayni, Habib Hürmüzlü, Şadi Polat, Dr. Suphi Nazım Tevfik, Suphi Salt, Tarık Gündüz, Mehmet Tuzlu, Mahir Nakip, Mehmet Tütüncü söz aldı. Konuşmacılar İzzettin Kerkük’ün çeşitli yönlerini ele aldılar ve onun Kerkük davasına yaptığı hizmetleri dile getirdiler. Merhum ile ilgili bazı anıları da anlatan konukların konuşmalarının ardından Türkmen çağdaş şiirinin öncüsü olan Nesrin Erbil Hanımefendi, İzzettin Kerkük’e ithaf ettiği “Gitme” başlıklı şiirini okuyarak herkesi duygulandırdı.
Nesrin Erbil’in Törende Okuduğu Şiir
GİTME
İzzettin Kerkük Ağabeye
Havasına suyuna doya doya kanmadın
Gürleyen alevlerde doyarak ısınmadın
Onun için yazdığın öykülerin bitmedi
Cennet bahçelerine neden sessizce kaydın
Gel gitme yeşillensin iki kale arası
Elleri birleştirsin erenlerin duası
Kanayan yüreklere yeni bir dert ekleme
Kapanmadı Kerkük’ün ne yası ne yarası
Bu sabah sevenlerin merhabasız uyandı
Susan ozanımızın yokluğuna can yandı
Kapanan kapın çarptı acı ayrılığını
Yazın yarıda kaldı defterlerin kapandı
Gam çekme sönmeyecek Babagurgur ateşi
Doğacak gecelere sönmeyecek güneşi
Fışkıran alevleri canlara can katacak
Saracak aydınlığı ana baba kardeşi
Kanayan yaramızla bizi bıraktın yoksun
Yurdun Sönmez Ateş’i andın andımız olsun
Senin derin acını gurbeti çeken bilir
Mezarın Kerkük kokan neftli toprakla dolsun